NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ الْوَاحِدِ
بْنُ زِيَادٍ
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
بْنُ حَكِيمٍ
حَدَّثَتْنِي
جَدَّتِي
قَالَتْ
سَمِعْتُ
سَهْلَ بْنَ
حُنَيفٍ يَقُولُ
مَرَرْنَا
بِسَيْلٍ
فَدَخَلْتُ
فَاغْتَسَلْتُ
فِيهِ
فَخَرَجْتُ
مَحْمُومًا فَنُمِيَ
ذَلِكَ إِلَى
رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ مُرُوا
أَبَا
ثَابِتٍ
يَتَعَوَّذُ
قَالَتْ
فَقُلْتُ يَا
سَيِّدِي
وَالرُّقَى
صَالِحَةٌ
فَقَالَ لَا
رُقْيَةَ
إِلَّا فِي
نَفْسٍ أَوْ
حُمَةٍ أَوْ
لَدْغَةٍ
قَالَ
أَبُو دَاوُد
الْحُمَةُ
مِنْ
الْحَيَّاتِ
وَمَا
يَلْسَعُ
Sehl b. Huneyf şöyle
demiştir:
Biz (yolculuğumuzda) bir
akarsuya rastlamıştık. Ben (bu suya) girip içerisinde yıkandım. (Fakat sudan)
rahatsızlanarak çıktım. Bir tedavi çaresi bulma ümidiyle, durum Rasûlullah
(s.a.v.)'e bildirildi. (Hz. Nebi beni kastederek):
"Ebû Sâbit'e
söyleyin, (kendisine isabet eden bu göz değmesinden okunarak Allah'a)
sığınsın" buyurdu. Bunun üzerine ben;
Ey efendim, okunarak
tedavi olmak caiz midir? diye sordum.
"Okuyup üfleyerek tedavi
etme (nin); göz değmesinin, (zehirli böceklerin sokması neticesinde meydana
gelen) zehirlenmenin, -ya da zehirli böcek sokmasının- dışında (o kadar tesiri)
yoktur" buyurdu.
Ebû Dövûd dedi ki: Hume;
yılanın ve (diğer) sokucu böceklerin sokmasından meydana gelen zehirlenmedir.
Bu hadis Ahmed b.
Hanbel, III, 486. dada tahric edildi.